Erdoğan: İsrail İle Yoğun Ticari İlişkileri Ayakta Tutmuyoruz, O İş Bitti

Erdoğan: İsrail İle Yoğun Ticari İlişkileri Ayakta Tutmuyoruz, O İş Bitti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ile yaptığı ortak basın toplantısında, "İsrail ile yoğun ticari ilişkileri artık ayakta tutmuyoruz, o iş bitti" dedi. Gazze’de ölenlerin 45 bini bulduğunu, Gazze'de her yerin yıkıldığını belirten Erdoğan, "Bu manzarayı Alman dostlarımızın görmesi lazım. Batı kimin yanında yer alıyor? İsrail'in yanında yer alıyor. İsrail'in acımasız bu saldırıları karşısında Gazze'nin bir imkânı var mı? Yok. İmkânsızlıklar içinde bütün bunlara

(ANKARA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ile yaptığı ortak basın toplantısında, "İsrail ile yoğun ticari ilişkileri artık ayakta tutmuyoruz, o iş bitti" dedi. Gazze’de ölenlerin 45 bini bulduğunu, Gazze'de her yerin yıkıldığını belirten Erdoğan, "Bu manzarayı Alman dostlarımızın görmesi lazım. Batı kimin yanında yer alıyor? İsrail'in yanında yer alıyor. İsrail'in acımasız bu saldırıları karşısında Gazze'nin bir imkânı var mı? Yok. İmkânsızlıklar içinde bütün bunlara rağmen biz şu anda rehinelerin takası noktasında bir gayretin içindeyiz, bir mücadelenin içindeyiz" ifadelerini kullandı. Steinmeier ise, "Türkiye'ye dinamik ve demokratik ve Avrupa'ya yönelen bir gelişme diliyorum. 100 yıldır süren ilişkilerimizin daha da başarılı olması ve geleceğe dönük olmasını arzu ediyorum" diye konuştu.

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Almanya ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin 100'üncü yıl dönümü dolayısıyla Türkiye'ye üç günlük resmi ziyarette bulundu. Steinmeier, ziyaretinin üçüncü gününde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştü. Erdoğan, Steinmeier'i Cumhurbaşkanlığı'ndaki resmi tören ile karşıladı. Karşılamanın ardından iki lider baş başa görüştü. Ardından heyetler arası görüşmeye geçildi.

İki Cumhurbaşkanı daha sonra ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ortak basın toplantısında şöyle konuştu:

"Beşeri bağlarla bugüne kadar hep güçlenen Türk-Alman dostluğunun kuvvetlenerek gelişmeye devam edeceğine inanıyorum. Kıymetli dostum Steinmeier'in de ilişkilerimizi ilerletme konusunda bizimle hemfikir olduğunu görmekten ayrıca memnuniyet duyuyorum. Bu vesileyle Almanya'ya ve Alman halkına 6 Şubat depremlerinde milletimizle sergiledikleri dayanışma için tekrar teşekkür ediyorum.

"SAVUNMA SANAYİNDEKİ KISITLAMALARI GÜNDEMİMİZDEN ÇIKARTALIM İSTİYORUZ"

NATO müttefikimiz Almanya ile güvenlikten ekonomiye kültürden bilime her alanda yoğun ilişkilere sahibiz. 50 milyar doları bulan ikili ticaret hacmimizi dengeli biçimde 60 milyar dolar seviyesine ulaştırmayı hedefliyoruz. Karşılıklı yatırımların arttırılmasına bu bakımdan özel önem veriyoruz. Savunma sanayi alanındaki iş birliğimizi de ikili ilişkilerimize ve müttefiklik ruhuna uygun şekilde ilerletmek arzusundayız. Savunma sanayinde karşılaştığımız kısıtlamaları artık gündemimizden tamamen çıkartalım istiyoruz.

Bundan 63 yıl önce Sirkeci Garı'ndan uğurladığımız insanlarımızın sayısı 3,5 milyona ulaştı. 63 yıllık süre zarfında Türk toplumu gurbetçilikten çıkarak Almanya'nın sosyal, ekonomik, kültürel ve akademik hayatında kritik rolleri üstlenmeye başladı. Sayın Cumhurbaşkanı'nın heyetinde yer alan değerli temsilciler bunun örneğidir. Vatandaşlarımızın kültürden sanata, siyasetten bilim ve ticarete kadar her alanda önemli başarılarına şahit oluyoruz. Alışıla gelmiş kalıpları yıkan ön yargıları kıran önlerine çıkan engelleri tek tek aşarak Türkiye-Almanya arasında beşeri bir köprü vazifesi gören tüm vatandaşlarımızla gurur duyuyoruz.

Türk toplumunun eşit katılım temelli entegrasyonuna önem veriyor, teşvik ediyoruz. Çifte vatandaşlığı mümkün kılan yeni Alman Vatandaşlık Yasası'nı bu bağlamda atılmış kıymetli bir adım olarak görüyoruz. Ancak Avrupa ile birlikte Almanya'da yükselen yabancı karşıtı, İslam düşmanı, aşırı sağcı ve ırkçı örgütlere ilişkin endişelerimiz giderek artıyor. Solingen faciasından 31 yıl sonra benzer bir saldırı maalesef ikisi çocuk dört kardeşimizi kurban verdik.

"TERÖRLE MÜCADELEDE DAHA FAZLA DESTEK BEKLEDİĞİMİZİ İFADE ETTİK"

PKK, YPG, FETÖ başta olmak üzere insanlarımızın huzurunu kaçıran ve temsilciliklerimize saldıran terör örgütleriyle mücadeleye de değindik.

Terörle mücadele hususunda Alman makamlarından daha fazla destek ve dayanışma beklediğimizi ifade ettik.

Gümrük Birliği ve vize serbestisi başta olmak üzere atılması gereken adımları ele aldık. Sayın Cumhurbaşkanı ile bölgesel ve küresel gelişmeler hakkında görüş alışverişinde de bulunduk. Gazze'de 200 gündür yaşanan benzeri görülmemiş zulmün son bulması çağrımızı tekrarladık. Netanyahu sırf siyasi ömrünü uzatmak adına kendi vatandaşları dahil tüm bölgemizin güvenliğini tehlikeye atıyor. İsrail yönetiminin Gazze'de işledikleri insanlık suçlarını ve katliamlarını gündemden düşürme çabalarına prim verilmemesi gerekiyor. İsrail'in saldırıları devam ettiği müddetçe hem bölgesel hem de küresel barışa yönelik tehditlerin arttığının herkes bilincindedir. İran ile İsrail arasında geçtiğimiz hafta tırmanan gerilim bunun en son ve en çarpıcı örneğidir."

STEİNMEİER: ALMANYA'NIN HİÇBİR ÜLKEYLE BU KADAR DOSTANE İLİŞKİLERİ YOKTUR

Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ise şunları kaydetti:

"İstanbul'a, Gaziantep'e ve Ankara'ya davetiniz için teşekkür ederim. Yoğun görüşmelerin bugün de sizinle son derece yararlı oldu.

Gerçekler siyasal hayatımızı ne kadar da etkilese ilişkilerimiz çok uzun bir geçmişe ve zengin bir geçmişe dayanıyor. Benim için diplomatik ilişkilerimizin başlamasının 100'üncü yıl dönümünde Türkiye'ye gelmek çok önemliydi. İkimiz de biliyoruz ki bu ilişkiler sadece devletler ve hükümetler arasındaki ilişkiler değildir. Özellikle insani ilişkiler bağlarımızı özel kılıyor. Dünyadaki hiçbir ülkeyle Almanya'nın bu kadar yoğun, dostane ve ailevi ilişkileri yoktur. Yaklaşık 3 milyon Türkiye kökenli insan ve dört kuşak önce 1961 yılında imzalanan İş Gücü Anlaşması'ndan sonra Almanya'da yaşıyor.

Depremlerin ardından insani yardım kuruluşları, doktorlar çok kısa bir sürede geldiler, arama-kurtarma ekiplerine katıldılar. Almanya'dan çok yoğun maddi destek de sağlandı. Dün deprem bölgesini ziyaret ettim. Orada yeniden inşa çalışmalarının ne kadar takdire şayan olduğunu ifade ettim. Burada aynı zamanda Suriyeli göçmenler de bu deprem mağdurları oldular, onlarla da konuştum. Almanya olarak depremzedeleri unutmayacağız ve desteklemeye devam edeceğiz.

Ekonomik ilişkilerimizi daha da geliştirmek zorundayız. Elbette yasal güvenlik ve hukuk devleti ilkeleri bunun için çok önemli.

Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki ilişkiler konusunda da basın özgürlüğü, hukuk devleti ilkeleri son derece önemli. Almanya geçtiğimiz hafta AB Zirvesi sırasında bu konuda somut ilerlemelerin kaydedilmesi konusunda; örneğin vize konularında ilerleme kaydedilmesi için çaba harcanması gerektiğini söyledi. Ülkelerimizdeki insanların bunu istediğinden eminim. Bu seyahatin her aşamasında Türkiye'nin son derece gayretli bir sivil toplumu var. Ülkelerinin iyiliğini isteyen insanlar var. Türkiye'ye dinamik ve demokratik ve Avrupa'ya yönelen bir gelişme diliyorum. 100 yıldır süren ilişkilerimizin daha da başarılı olması ve geleceğe dönük olmasını arzu ediyorum. Arzu ediyorum çünkü dünyada yaşanan gelişmeler hepimizi son derece endişelendiriyor. Bunu da ele aldık.

"ORTAK ÇIKARLARIMIZI ÖN PLANA ÇIKARMALIYIZ"

Biz iki ülke olarak birbirimiz için vazgeçilmeziz, birbirimize ihtiyacımız var. NATO'da, G-20 nezdinde, özellikle de Orta Doğu'daki dramatik gelişmeler karşısında bilgi ve görüş alışverişinde bulunmalıyız. Ortak çıkarlarımızı ön plana çıkarmalıyız ve ortak çözümler bulmalıyız. Kıbrıs konusunu da ele aldık sayın Cumhurbaşkanı ile. Rusya'nın Ukrayna'ya saldırı savaşı da önemli bir konuydu. ABD'de uzun süredir beklenen siyasi kararların verilmiş olmasından memnuniyet duyduğumuzu ifade ettik. Böylece ABD'den de yardımların gelmesi söz konusu.

Hamas İsrail'e bu vahşice saldırı ile bin 200 kadını, erkeği ve çocuğu öldürdü. Altı ayı aşkın süredir 300'ü aşkın rehineyi hâlâ tutuyor. Bize göre 7 Ekim saldırısı olmasaydı Orta Doğu'daki bu savaş olmazdı.

Gazze'deki insani durumu düzeltmeliyiz, düzeltmek zorundayız. Savaşın bölgeye yayılmasını engellemeliyiz. Bu konuda da Türkiye'nin önemli bir görevi var."

ERDOĞAN: HERHALDE DÖNER İSTANBUL'DA BİTİRİLDİ

Açıklamalardan sonra basın mensuplarının sorularına geçildi. Bir basın mensubunun "döner" konusuna ilişkin sorusunu Almanya Cumhurbaşkanı, "İlişkilerimizin yüzeysel olduğunu düşünmüyorum. Bu ziyaretle ilgili tartışmaların yüzeysel olduğunu düşünüyorum. Bu kadar kalabalık bir heyetin bana refakat etmesinden çok mutlu oldum. Çünkü onlar Almanya'daki Türk cemaatinin ne kadar çeşitli olduğunu gösteriyorlar" ifadeleriyle yanıtladı. Erdoğan ise, "Herhalde döner İstanbul'da bitirildi" dedi.

"REHİNELERİN TAKASI NOKTASINDA BİR GAYRET İÇERİSİNDEYİZ"

Bir basın mensubunun İsrail ve Başbakan Netanyahu'ya yönelik suçlamalarına rağmen İsrail ile ticaretin devam ettiğini belirtmesi ve ardından "Bu çelişkiyi nasıl açıklayabilirsiniz" diye sorması üzerine Erdoğan şu yanıtı verdi:

"İsrail ile yoğun ticari ilişkileri artık ayakta tutmuyoruz, o iş bitti. Bunu da kısa zaman önce Dışişleri Bakanım açıkladı. Fakat şunu bilmenizi istiyorum, şu anda İsrail'in Gazze'ye yaptığı saldırılardaki ölüm sayısı ne yazık ki 45 bini buldu. Bu rakamı bir kenara koymamız söz konusu olamaz. Yaralılar 75 bini buldu. Bu yaralılar içerisinde durumu ağır olanların bir kısmını biz ülkemize aldık, burada tedavileri devam ediyor. Tabii çocuk, kadın, yaşlı bir burada maalesef ağır manzara var. Bu manzarayı Alman dostlarımızın görmesi lazım. Bu kadar Gazze, Filistin tamamıyla yerle yeksan olmuş, her taraf yıkılmış durumda. Kaldı ki, İsrail ile Gazze'nin, silah, mühimmat, araç-gereç zaten bunlar mukayese edilmez. Bunları görerek değerlendirme yapmak lazım. Bütün bunların yanında tüm Batı kimin yanında yer alıyor? İsrail'in yanında yer alıyor. İsrail'in acımasız bu saldırıları karşısında Gazze'nin bir imkânı var mı? Yok. İmkânsızlıklar içinde bütün bunlara rağmen biz şu anda rehinelerin takası noktasında bir gayretin içindeyiz, bir mücadelenin içindeyiz. Temenni ederiz ki bu takasta başarılı oluruz."

STEİNMEİER: ALMANYA'NIN SOYKIRIMA KATKISI OLDUĞU İZLENİMİNE KARŞI GİRİŞİMDE BULUNUYORUZ

Steinmeier, Uluslararası Adalet Divanı'nda "soykırıma yardım" suçlamasıyla Almanya hakkındaki davaya ilişkin soru yöneltilmesi üzerine, "İddianameden alıntı yaptınız ve bu bizim görüşümüz değil. Mahkeme nezdinde bu konuda Almanya'nın desteğinin bir soykırıma katkısı olduğu izlenimine karşı biz de tabii ki girişimde bulunuyoruz. Biz bu fikri paylaşmıyoruz. Hukukçularımız, Uluslararası Mahkeme nezdinde de konumumuzu savunuyoruz" dedi.

"ALMAN YARGISI FAİLLERE HAK ETTİKLERİ CEZAYI VERECEKLER"

Almanya'da Türk kökenli vatandaşlara yönelik saldırılara karşı Alman hükümetinin önlem alıp almadığının sorulması üzerine Steinmeier, "Benzer bir olayın tekrarlanabileceğini düşünemezdik. Yeni bir saldırı oldu maalesef. Alman güvenlik güçleri, yargısı bu faillere hak ettikleri cezayı verecekler" dedi.

Anka Haber Ajansı