Geçen hafta evinde Fenerbahçe’ye yenilen Bursaspor bu hafta da aynı kaderi Trabzon’da yaşadı ve tek golle Trabzonspor’a boyun eğdi. Lige Ersun Yenal ile başlayan Trabzonspor kötü gidişatının sorumlusu olarak gördüğü teknik direktör ile yollarını ayırarak dokuzuncu haftadan sonra Rıza Çalımbay ile çalışmaya başladı. Rıza Hoca düşme hattında olan takımı iyi bir aksiyon alarak üst üste aldıkları galibiyetlerle yukarı sıralara taşıdı ve şampiyonluk yarışına ortak etti.
Beşiktaş Şampiyonlar Ligi’nde grubunu lider olarak tamamlayıp son on altıya kalmanın verdiği rahatlama ve moralle ile Vodafon Arena’da Osmanlıspor’u 5-1 gibi farklı bir skor ile yendi. Bu rahatlığın verdiği çoşku ile taraftarını da arkasına alan BJK bu güveni ile sahaya yansıttığı futbol performansıyla maçı kazanmasını bildi.Beş golle ve iyi bir oyunla haftayı kapatan siyah beyazlılar şampiyonluk için gerçek bir aday olduklarını da göstermiş oldu. Son iki sezonun şampiyonunun iç saha maçlarında güçlü bir performans ortaya koyduğunu belirtmek gerek.
Haftaya lider olarak giren Galatasaray’da işler bir hayli karışık. Ligin ilk haftalarındaki hızlı dönemini arayan GS Malatyaspor deplasmanında 2-1 mağlup oldu ve liderliğini de kaybetti. Trabzon, Başakşehir ve Beşiktaş derbilerindeki mağlubiyetlerden sonra teknik direktör Tudor’u sorgulayan camia nihayet bu haftaki yenilgiden sonra kesin olarak Tudor ile yollarını ayırma kararı aldı. Son haftalarda oyuncuların hocalarına guvenmemesı ve bununda sahaya yansımasıyla yaşanan puan kayıpları aslında cok da sürpriz değildi.
Başakşehir ise iyi bir futbol ile Antalyaspor’u yenerek Galatasaray’ında puan kayıpları sonucunda bu hafta liderlik koltuğuna oturdu.
Fenerbahçe’ye gelirsek, dört haftalık galibiyet serisini bu haftada sürdürmek isteğinde olan Aykut Kocaman bu başarıyı sağlayan on birini korumayı tercih ettı. Sağda Şener, solda İsmail, onunde Aatıf ve forvette sakatlığı olan Janssen’in yerine Soldado ile başladı. İç saha maçlarında Janssen’in Soldado’dan çok daha iyi bir alternatif olduğunu söylemeliyiz.
Pazartesi olması nedeniyle Kadıköy’de istenilen doluluk olmasa da taraftar özellikle ikinci yarı oldukça çoşkuluydu.
Fenerbahçe oyuna istekli ve kontrollü başladı. Karabükspor ise savunmada öncelikle gol yememeyi hedefleyen bir oyun anlayışındaydı. İlk yarıda oyunu hızlandıramayıp hücum preste istenen seviyede olmaması bir dezavantaj yarattı. İleride Soldado’nun yalnız kalmasıyla o bölgede çoğalmayı başaramayan Fenerbahçe şut şansı dahi bulamadı. Oyunun sık durması da Fenerbahçe’ nin hızlı oyununu engelleyerek pozisyon üretmesine mani oldu. Golsüz biten ilk yarıdan sonra ikinci yarıya Valbunea değişikliği ile başladı A. Kocaman. Fenerbahçe ikinci yarının başlarında Valbunea’nın asisti ve M.Topal’ın kafası ile ilk golü buldu .Ardından daha rahat oynamaya başlayan Fenerbahçe bu kez Valbunea’nın uzaktan falsolu nefis şutu ile ikinci golü bularak maçı 2-0 kazanmasını bildi. Fenerbahçe kazandığı her maçta hem çok önemli üç puanı hanesine yazdırıyor ve en az bunun kadar önemlisi de Aykut Kocaman’a kurmak istediği sistem için zaman ve kredı kazandırıyor. Aykut Kocaman için takım kurgusunda şu an önündeki en önemli sıkıntılardan biri Valbuena.Takım disiplini ve kollektif oyun düşünüldüğünde Valbuena’yı kenarda hamle oyuncusu olarak yanında oturtuyor ama bununla birlikte takımın üretkenliği ciddi şekilde azalıyor.Skor üretilemediği her dakikada taraftarın bu konudaki sabırsızlığı artarak eleştirilere ve uğultulara neden oluyor. İşler iyi giderse bu problem kendi içinde çözülebilir ama sıkıntı yaşanacak maçlarda bu konunun problem olarak gündeme gelmesi kaçınılmaz görünüyor.
Ve Son Söz; Lig her hafta yeni olaylara gebe. Ama şunu net olarak söyleyebiliriz ki kartlar yeniden açıldı. Şanslar ve şartlar şampiyonluk hedefindeki takımlar için neredeyse eşitlendi.
Yazar: Güven Güleşçe