(ANKARA) - CHP Zonguldak Milletvekili Eylem Ertuğ Ertuğrul, "Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak: Kara Harp Okulu töreninin kısıtlanmasını reddediyoruz. Harbiyelinin törenini susturan, ailesini dışlayan, milletle arasına duvar ören bu anlayışı kabul etmiyoruz. Atatürk’ün ordusuna reva görülen bu uygulamaların tamamına karşı sonuna kadar mücadele edeceğiz. Bu ordu, sarayların değil; milletin ordusudur! Bu gerçeği de hiçbir zaman değiştiremeyeceksiniz. Harbiyeli teğmen Mustafa Kemal’in askeridir; saraylardan izin almaz, saraylardan korkmaz!" dedi.
CHP Zonguldak Milletvekili ve TBMM Milli Savunma Komisyonu Üyesi Eylem Ertuğ Ertuğrul, bu yıl düzenlenecek Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde mezunlarının yemin töreni için bir dizi önlem alındığı iddialarına ilişkin açıklamada bulundu.
Ertuğrul, şöyle konuştu:
"Türk Silahlı Kuvvetleri, bu milletin gözbebeğidir. Kara Harp Okulu, bu orduyu taşıyan Cumhuriyet neferlerinin yetiştiği kutsal bir ocaktır. O ocaktan mezun olan her bir Harbiyeli, sadece bir subay değil; Atatürk ilke ve devrimlerinin yeminli bekçisidir. Ancak bugün yaşadıklarımız, bu kutsal mirası adım adım karartma çabasına dönüşmüştür. Son örneği Kara Harp Okulu’nun bu yılki mezuniyet töreninde görmekteyiz.
Basına yansıyan ve bizim de teyit ettiğimiz bilgilere göre: Mezun olacak Harbiyelilerin aile bireylerinin törene katılımı sınırlanmış, her aileye kod verilerek tören bir karargâh güvenliği gibi kısıtlanmıştır. Genç subayların aileleriyle sahaya inip buluşmaları, görüntü almaları yasaklanmıştır. Mezun teğmenlerin okuldan derhal ayrılmaları emredilmiştir. Bunların haricinde, mezuniyet töreni Ağustos’ta olmasına rağmen teğmenlere 3 aydır mezuniyet töreni provası yaptırıldığı ve öğrenciler üzerinde ciddi bir baskı kurulduğu bilgisine ulaştık. Harbiye’de böyle bir uygulama hiçbir dönemde görülmemiştir! Olağanüstü bir hal mi var? Bu sıkı tedbirlerin amacı nedir? Bu kararlar neye dayanarak veriliyor? Bu uygulamaların adı açıktır: Milletin ordusunu milletten saklama girişimi.
Bu bir güvenlik önlemi değil, ideolojik bir tercihtir. Atatürk’ün askerlerine "şüpheli', ailelerine "güvensiz', millete ise "seyirci" muamelesi yapanlar; TSK’yı kendi zihniyet kalıplarıyla yeniden şekillendirme gayesindedir. Açıkça belirtmek gerekir ki, Harbiyeli’nin ailesine duyulan güvensizlik; Cumhuriyet’e, halka, ortak geleceğimize duyulan güvensizliktir. Tören sonrası ailesiyle fotoğraf çektirmesine engel olmak; bu milletin evlatlarını yalnızlaştırmaktır. Oysa Harbiye, sadece bir eğitim kurumu değil, Cumhuriyet’in askeri terbiyesinin ve halkla kurduğu gönül bağının temsilcisidir. Bu törenleri sınırlamak; Atatürk’ün "Ordu, Cumhuriyet’in sarsılmaz kalesidir" sözünü inkâr etmektir.
'Bu evlatlarımız "Erdoğan’ın Askerleriyiz" deselerdi de aynı sonuçla karşılaşacaklar mıydı?'
Unutulmasın! Kara Harp Okulu’nun mezuniyet töreninde "Mustafa Kemal’in Askerleriyiz" diyen Harbiyeliler disipline sevk edildi. O sözü engellemeyen Alay Komutan Vekili Albay Alper Topsakal ve Tabur Komutanı Kurmay Yarbay Halit Türkoğlu ihraç edildi. 10 Kasım Atatürk’ü Anma Töreni’nde selam duran evlatlarımız cezalandırıldı. Bu evlatlarımız "Erdoğan’ın Askerleriyiz" deselerdi de aynı sonuçla karşılaşacaklar mıydı?
Ardından meclise Cumhurbaşkanı’na Türk Silahlı Kuvvetleri üzerinde sınırsız yetkiler veren kanun maddeleri getirildi, bir kısmı geri çekilse de yine önemli yetkiler içeren bir madde geçirildi. "Mustafa Kemal’in askerleriyiz" diyen teğmenlerden ve Yüksek Disiplin Kurulu’nda onların ihracına itiraz eden komutanlardan duyulan rahatsızlığın derecesini siz düşünün! Teklifin gerekçesine de TSK’nın etkinliğini zedeleyebilecek disiplinsizlik olaylarına karşı hızlı ve etkili çözümler alınması ifadesi yer alıyordu. Yani disiplinsizlik deyip kendilerinden olmayanı bir kalemde ihraç etme, askeri sindirme yetkisi!
Aynı zihniyetin devam ettiğini görüyoruz. Çünkü amaç yalnızca bir töreni kontrol etmek değil; Atatürk’ün ordusuna sadakat duyanları sindirmek, aile bağını koparmak, Cumhuriyet’le arasına mesafe koymaktır. Sivil toplumdan, üniversitelerden, belediyelerden sonra şimdi hedef, ordu içindeki Atatürkçülüğü bastırmaktır! Ancak şunu iyi bilsinler: Kara Harp Okulu’nun kapısına kod koyarak, o kapıdan çıkan teğmenleri susturarak, bu milletin Atatürk sevdasını silemezsiniz!
Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak: Kara Harp Okulu töreninin kısıtlanmasını reddediyoruz. Harbiyelinin törenini susturan, ailesini dışlayan, milletle arasına duvar ören bu anlayışı kabul etmiyoruz. Atatürk’ün ordusuna reva görülen bu uygulamaların tamamına karşı sonuna kadar mücadele edeceğiz. Bu ordu, sarayların değil; milletin ordusudur! Bu gerçeği de hiçbir zaman değiştiremeyeceksiniz. Harbiyeli teğmen Mustafa Kemal’in askeridir; saraylardan izin almaz, saraylardan korkmaz!
Anka Haber Ajansı