Tbmm Genel Kurulu... Murat Emir: Sayın Cumhurbaşkanı Cumhurbaşkanlığı Yolunda Telef Olacak

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, TBMM Genel Kurulu'nda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Telef" söylemini eleştirerek, "Sayın Cumhurbaşkanı Türkiye'deki siyasal ortamı zehirleyen, şiddeti provoke eden, şiddeti özendiren bir tutum içerisindedir. O zaman şunu söyleyelim: 'Sayın Cumhurbaşkanı Cumhurbaşkanlığı yolunda telef olacak, göreceksiniz.' Bunu tutanaklara geçirelim" dedi.

(TBMM) - CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, TBMM Genel Kurulu'nda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Telef" söylemini eleştirerek, "Sayın Cumhurbaşkanı Türkiye'deki siyasal ortamı zehirleyen, şiddeti provoke eden, şiddeti özendiren bir tutum içerisindedir. O zaman şunu söyleyelim: "Sayın Cumhurbaşkanı Cumhurbaşkanlığı yolunda telef olacak, göreceksiniz." Bunu tutanaklara geçirelim" dedi.

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, TBMM Genel Kurulu'nda CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Sırrı Süreyya Önder'in cenaze töreninin ardından uğradığı saldırıyı hatırlatarak Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın partisinin grup toplantısında kullandığı "Bakalım cumhurbaşkanlığı hevesi yolunda daha kaç CHP’li telef olup gidecek" ifadesine tepki gösterdi.

Emir'in Genel Kurul'da yaptığı açıklama şöyle:

"Sayın Genel Başkanı'mıza alçakça bir saldırı yapıldı. Birçok yönden konuşulabilir ama bu saldırının bir kişinin ani bir kızgınlığıyla olmadığı, mutlaka arkasında azmettirenler ve bu saldırıdan bir mesaj vermek isteyenler olduğu apaçık ortada. Özellikle bu kişinin daha iki ay önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne gelip, "İmamoğlu'na saldıracaklar" deyip iki saatlik bir polis görüşmesinden sonra adeta üstü örtülürcesine evine gönderilmesinin de asla kabul edilemeyecek olduğunu burada tutanaklara geçirmek isterim.

"Bir daha bir parti liderine, bir siyasetçiye veya kimseye böyle bir saldırı yapılmasın diye herkes tedbir almalıdır"

Sayın Cumhurbaşkanı Türkiye'deki siyasal ortamı zehirleyen, şiddeti provoke eden, şiddeti özendiren bir tutum içerisindedir. Bir kez daha söylemeliyiz ki "Cumhurbaşkanlığı yolunda daha kaç CHP'li telef olacak' sözünü biz yutmadık, sindirmedik ve asla kabul etmiyoruz. Bir Cumhurbaşkanı'nın ağzına yakışmayacak kelimeler bunlar ve telef edeceğinin de açık itirafı olarak kabul edilmesi gereken sözler. Sayın Cumhurbaşkanı telef olacak desek buna ne dersiniz? O zaman siz çıkın, özür dileyin "Bu kelime doğru değildir, bu kelime amacını aşmıştır. Böyle bir söz hiçbir kişi için kullanılamaz" deyin. Sayın Cumhurbaşkanı diyor ki: "Umarım gereken ders alınmıştır." Gereken ders şu: Bir daha bir parti liderine, bir siyasetçiye veya kimseye böyle bir saldırı yapılmasın diye herkes tedbir almalıdır. Cumhurbaşkanı sokağa davet etmeyi şiddete davet etmek olarak algılıyor. Oysa Anayasa açık, kanunlarımız açık ve bizim tutumlarımız açık. Dolayısıyla akla karayı birbirine karıştırıp oradan CHP'yi kriminalize edip alanlardaki vatandaşlarımızı peşinen suçlayıp "Şiddet övgüsü yapıyorsunuz" deyip işin içinden çıkılamaz ve şiddete başvurmamış olmasına rağmen hâlâ gençlerimizin cezaevinde tutuluyor olmasını da ayrıca protesto ediyorum."

"Kendi içindeki saplantılarını, çatışmalarını, Sayın Cumhurbaşkanımıza, AK Parti Grubuna yöneltmenin hiçbir manası olamaz"

AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu da Özel'e yapılan saldırıyı kınayarak bu tür saldırıların karşısında birlik beraberlikle durulması gerektiğini ve bütün saldırganların hukuk önünde hesap vermesini sağlamaları gerektiğini söyledi. Akbaşoğlu, "Bu konuda her türlü tehdidin, her türlü şiddetin, her türlü çarpıtmanın ve her türlü haksızlığın karşısında durduğumuzu ve duracağımızı belirtmek isterim. "Telef" sözcüğünün önü, sonu bellidir. Bu konuda siyaseten yok olmayı ifade eden ve bağlamı da kendi içinde net bir şekilde anlaşılan bir cümleyi oradan cımbızlayarak, başka manalar vermeye çalışarak başka sonuçlara bağlamak tamamen indi bir görüştür, gerçeklikten kopuk bir görüştür. Bizim meramımız, maksadımız çok açık ve nettir. Ne söyleyeceğimizi bilen insanlarız, söyleyeceğimizi de büyük bir vuzuh ve büyük bir vukufiyetle söyleyen insanlarız. Dolayısıyla, sapla samanı karıştırarak kendi içindeki saplantılarını, kaotik çekişmelerini, çatışmalarını, Sayın Cumhurbaşkanımıza, AK Parti Grubuna, bizlere yöneltmenin hiçbir manası olamaz; bunu zinhar reddediyoruz, bunu kabul etmiyoruz" diye konuştu.

Akbaşoğlu'nun açıklamalarından bekledikleri cevabı alamadıklarını belirten CHP'li Emir, 'Telef" sözcüğünün "CHP'li adayları telef edeceğiz" anlamına gelecek şekilde söylenmesinin hem içerik olarak hem de şeklen kabul edilemeyeceğini belirtti. Emir, "Sayın Akbaşoğlu bunun olağan bir şey olduğunu ifade etti, "Başına sonuna bakarsanız" dedi. O zaman ben bunu yapmak istemezdim ama Sayın Akbaşoğlu, o zaman şunu söyleyelim: "Sayın Cumhurbaşkanı Cumhurbaşkanlığı yolunda telef olacak, göreceksiniz." Bunu tutanaklara geçirelim" sözleriyle Akbaşoğlu'na tepki gösterdi.

"İnfaz Yasa'mızın sorunları açısından konuşmamız gerek"

Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Mehmet Emin Ekmen de CHP Lideri Özel'e yapılan saldırıyı kınayarak şöyle konuştu:

"Sayın Özgür Özel'e yapılan ve hiçbir şekilde kabul edilemez saldırı CHP grup önerisi kısmında detaylı bir şekilde konuşulacak ama ben de bu meselenin en az üç boyutta konuşulmadan sadece kınamakla, eleştirmekle geçiştirilemeyeceğini söylemek istiyorum. Birincisi, büyük bir çoğunluğu siyasal iktidarın dilinden kaynaklanan siyasal gerginlik ve bunun yarattığı toplumsal hava konuşulmadan bu meseleyi eleştirmek, kınamak yetersiz kalır. İkincisi, güvenlik tedbirleri açısından çok ciddi sıkıntılar tespit edildi. Genel Başkanlar, milletvekilleri sürekli olarak seyir hâlindeler; bundan sonraki programlar için bu tedbirlerdeki eksiklikler ciddiyetle ele alınmalıdır. Son olarak da saldırgan şahsın kriminal geçmişi. İki müebbet hapis cezası almış olmasına rağmen, iki çocuğu da elinden ve katlinden zorla kurtulmuş olmasına rağmen, sadece 16 yıl ceza almış olması, 16 yıllık bir yatardan sonra çıkmış olup normal hayatında da emniyetin veyahut da devletin ilgili kurumlarının gözetim ve denetimi altında olmamasını, özellikle İnfaz Yasa'mızın sorunları açısından konuşmamız gerektiğini düşünüyorum."

TBMM Anayasa ve Adalet Karma Komisyon'da Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) üyeliği için yapılan aday belirleme seçiminde AK Parti milletvekillerinin ad çekme yöntemi yerine tekrar oylamayı talep etmesine ilişkin de konuşan Ekmen, AK Parti grubuna şöyle tepki gösterdi:

Karma Komisyonun çalışmalarından Türkiye'nin ihtiyacı olan gerçek anlamda yargı etiğine bağlı, tarafsız, kamu hizmeti anlayışıyla hizmet edecek üye seçiminden uzak bir yerde olduğumuzu görüyoruz. Her şeyden önce, başvurucuların birer öz geçmişi Karma Komisyon üyelerine dağıtıldı ama bizim başvurucularımıza bazı arkadaşlarımızda olduğu gibi devlet kurumlarından özel notlar gelmiyor, gelmesine de gerek yok. Bu kişilerin mesleki geçmişi hakkında özel bilgi sahibi değiller ama hiç olmazsa bu kişileri Karma Komisyon'un huzurunda bir çay ikram etmek suretiyle daha yakından tanımak ve memleketin bu yargıya güveninin en düşük olduğu zaman diliminde, içinde bulunduğu bu yargı krizinden nasıl çıkartılacağı hususunda görüşlerini öğrenme hakkı olmalıydı. Ama Karma Komisyon üyelerinden bu saklandı.

Buradaki beşte 3 ya da üçte 2 çoğunluk Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin her türlü siyasal angajmandan uzak bir şekilde karar verebilmesi için ve bu büyük konsensüsü sağlamak için üretilmiş bir orandır, bir rakamdır. Yoksa burada büyük guruplar belli kişiler üzerinde karar kılsınlar, milletvekilleri de oy versinler, her siyasi partiyi temsilen birisi oraya gitsin diye değil. Bu çoğunluk her siyasi partinin ve her milletvekilinin içine sinen adamlar bulunsun diye konulmuş bir orandır. Karma Komisyon'da eylemli olarak İçtüzük ihlali yaşanmıştır ve bu İçtüzük ihlaline tepki göstermek için Karma Komisyon üyesi arkadaşlarımız Sayın İdris Şahin ve Sayın Sadullah Ergin oylamadan çekilmişlerdir."

"Özel'e yapılan müdahale aslında Anayasa'ya, anayasal düzene yapılmış bir saldırı"

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve İYİ Parti Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş Taş'ın uğradığı saldırılarla ilgili konuşan İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, şu açıklamayı yaptı:

"Geçen hafta Sayın Özgür Özel'e yapılan o alçakça saldırıyı konuştuk, tartıştık. Beraberinde, bizim Adana Milletvekilimiz Sayın Ayyüce Türkeş Taş'a uygulanan muameleyi; babasının kabrinin başında, kendisine, yanındakilere yapılan, uygulanan şiddete şahit olduk. Bunlar kabul edebileceğimiz davranışlar değil. Sayın Özgür Özel'e yapılan müdahale aslında Anayasa'ya, anayasal düzene yapılmış bir saldırı. Sayın Ayyüce Türkeş Taş'ın uğradığı muameleye de ben değerlendirecek söz, kelime bulamıyorum. Şiddet artık bu ülkeyi kemirmeye başladı. Siyasette kullanılan dil maalesef, bu konuları normalleştiren, hatta meşrulaştıran, hatta kahramanlaştıran bir hâle getirdi. Çubuk'ta Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na yapılan saldırıda gördük faillerin nasıl meşhurlaştırıldığını. Bizim Genel Başkanımız tehdit edildi, aleni şekilde tehdit edildi, bekledik, hiçbir şey yapmadık. Hiçbir şey olmadı. Yani bu şiddetle ilgili atılan adımlar, yapılan bu hunharca saldırılar karşısındaki bu duyarsızlık da bu işleri körüklüyor.

Eğer siz kalkar da derseniz ki bir siyasi parti için "Bakalım daha bu yolda kaç kişi telef olacak?" Bundan cesaret alırlar. Hiç unutmam, Kurucu Genel Başkanımız o zaman Rize'ye gittiğinde orada da saldırıya uğramıştı. O zaman Cumhurbaşkanı şu cümleleri kurmuştu, "Gelin hanıma memleketimde çok güzel bir ders vermişler." Sıkıntılı olan, psikolojik olarak problemli olan bir kişi bu ülkenin en tepesinde oturan yürütmenin başının kullandığı böyle bir cümleden sonra ruh hâlini düşünebiliyor musunuz? Cesaretlenir mi? Nasıl cesaretlenir hem de, elini kolunu sallaya sallaya bu şiddeti uygular. Her türlü karanlık yönünün de araştırılması lazım. Arkasında herhangi bir örgüt var mı, herhangi bir organize suç var mı Sayın Özgür Özel'e yapılan saldırıyla ilgili? Bunların da tespit edilmesi çok büyük önem arz ediyor."

"Demokratik Türkiye meselesini halledebilmemizin yolu toplumsal barıştan ve barıştan geçiyor"

CHP Lideri Özel'e yapılan saldırıyı kınadıklarını belirten DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli de şöyle konuştu:

"AKM'de Sevgili Sırrı Süreyya Önder için bir tören düzenlendi, çok duygusal anlar yaşanıyordu. Herkes o duygusal anı yaşarken maalesef CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel salondan ayrılırken... Kabul etmemizin mümkün olmadığını, çok ciddi bir şekilde kınadığımızı özellikle belirtmek istiyoruz. Biz bu hikâyeyi biliyoruz, hem de çok uzağa gitmeyelim, on yıl önceden biliyoruz; ne zaman ki Kürt meselesinin demokratik çözümüne dair bir hareketlenme olsa, adımlar atılmaya başlansa, bu ülke barışına yaklaşsa muhakkak bir şeyler oluyor. Dolayısıyla da biz o gün o saldırıya herhangi, sıradan bir saldırı olarak bakmıyoruz; muhakkak araştırılmalıdır. Sayın Özel'e yapılan bu saldırı artık hepimizin sorumluluğundadır.

O gün gerçekten ucuz atlatıldı, ya daha başka şeyler olsaydı? Olabilirdi. Dolayısıyla, bir güvenlik sorunu var ülkenin; sürekli güvenlikçi politikalar üretiyoruz ama çok ciddi bir güvenlik sıkıntısı içinde yaşıyoruz, elini kolunu sallayanlar ortada bir terör estiriyor. Terör meselesi budur. Bizim meselemiz demokratik Türkiye meselesidir. Demokratik Türkiye meselesini halledebilmemizin yolu toplumsal barıştan ve barıştan geçiyor."

Anka Haber Ajansı

Gündem Haberleri