Chp'nin "Gazze'de Soykırıma, Katliama, Tehcire Hayır" Yürüyüşünde Müdahale Anları
CHP İstanbul İl Başkanlığı'nın akşam saatlerinde Tünel'den Taksim'e doğru düzenlediği "Gazze'de soykırıma, katliama, tehcire hayır" yürüyüşünde müdahale anları kameralara yansıdı. Polisin müdahalesi sırasında yurttaşlar yakında bir kafeye sığındı. CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Filistinlilerin yapılan katliama, göçe zorlanmalarına karşı çıktı, ses çıkarmayanları eleştirdi. İktidara "Kurtla yiyip çobanla ağlamaktan vazgeçin" diye seslendi.
Haber/Kamera: Hakan KAYA
(İSTANBUL) CHP İstanbul İl Başkanlığı'nın akşam saatlerinde Tünel'den Taksim'e doğru düzenlediği "Gazze'de soykırıma, katliama, tehcire hayır" yürüyüşünde müdahale anları kameralara yansıdı. Polisin müdahalesi sırasında yurttaşlar yakında bir kafeye sığındı. CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Filistinlilerin yapılan katliama, göçe zorlanmalarına karşı çıktı, ses çıkarmayanları eleştirdi. İktidara "Kurtla yiyip çobanla ağlamaktan vazgeçin" diye seslendi.
CHP İstanbul İl Başkanlığı'nın akşam saatlerinde Tünel'den Taksim'e doğru düzenlediği "Gazze'de soykırıma, katliama, tehcire hayır" yürüyüşü öncesi İstanbul Valiliği emriyle polis olağanüstü önlemler aldı. Taksim, Şişhane metro istasyonları kapatıldı. Saat 17.00'den sonra İstiklal Caddesi polis anonsları ile boşaltıldı. Bölgeye giriş çıkışlar kapatıldı.
CHP'lilerin yürüyüşü ise polis barikatları ile engellendi. Barikatın zorlandığı anlarda ise polis müdahalesi sertleşti. O anlarda yurttaşlar yakında bir kafeye sığındı. CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Filistinlilerin göçe zorlanmasına karşı çıktı, ses çıkarmayanları eleştirdi.
Gün boyunca verdiği mücadelenin de etkisiyle açıklamasını kısık sesle yapmak durumunda kalan Çelik şunları söyledi:
"Filistin halkı uzun yıllardır İsrail’in devlet terörüne maruz kalıyor. Yerlerinden ediliyor, topraklarından ediliyor. Bu zulüm 7 Ekim’den bu yana adeta gözü dönmüşçesine arttı.Bir buçuk yıldır dünyanın gözü önünde Gazze’de bir soykırım yaşanıyor.
"Katliamın faili İsrail, sırtını sıvazlayan ise emperyalistler"
Bu katliam, kundaktaki bebeklerin can verdiği bir katliam. Bu katliam, insanlığa karşı bir katliam. Bu katliam insanlık suçlarının işlendiği bir katliam. Katliamın faili İsrail, sırtını sıvazlayan ise emperyalistlerdir.
Onların derdi, Ortadoğu’yu kana bulamak.Onların derdi, Ortadoğu’yu otokratlara teslim etmek.Onların derdi, Ortadoğu’nun kaynaklarına çökmek. Biz onları iyi tanıyoruz. Altıncı filoları vatan toprağımıza demir attığında; Bizim aslan gibi yürekli Denizlerimiz, işgalci haydutları denize döktüğü günden tanıyoruz.
"Deniz Gezmiş'in mirasçısıyız"
Dün de karşılarındaydık, bugün de karşılarındayız. Filistin’e dün de sahip çıktık, bugün de sahip çıktık. Biz; tüm küresel güçlerin hedefindeyken, Bülent Ecevit’in sarıldığı Yaser Arafat’ın dostlarıyız. Biz; İsrail siyonizmine karşı savaşan Deniz Gezmiş’in mirasçılarıyız.
Katil İsrail Devleti, Gazze’yi yaktı, yıktı, harap etti. 50 bin insanı katletti.Yetmedi, doymadılar. Şimdi de kalanları tehcir etmeyi planlıyorlar. Bunu hiç utanmadan ‘hicret’ diyerek normalleştiriyorlar. Filistinlileri anavatanlarından koparmak istiyorlar. Bizim prensibimiz şudur: Herkes kendi vatanında mutludur. Irak’ı yerle bir ettiler. Iraklılar göç etti. Afganistan’ı işgal ettiler. Afganlar göç etti. Suriyeyi kan gölüne çevirdiler, Suriyeliler göç etti.
Iraklı mutlu değil, Suriyeli mutlu değil, Afgan mutlu değil. Göç ettikleri bölgelerde, Türkler mutlu değil. Avrupa’ya gitseler, Avrupalı mutlu değil. Amerika’ya gitseler, Amerikalı mutlu değil.
"Yeni göç dalgasindan kim kazanacak?"
Şimdi Filistinlileri topraklarından sürünce kim mutlu olacak? Daha fazla göç krizini dünya nasıl kaldıracak? Yeni bir göç dalgasından kim kazanacak? Artık buna dur dememiz gerekiyor. Bu coğrafyanın kaderi, sürekli kan, savaş ve göç olamaz.
Bu coğrafyanın kaderini Trump gibi Netanyahu gibi otokrat liderler belirleyemez. Bu coğrafyanın kaderini bir yandan bunlarla işbirliği yaparken bir yandan da Gazze’ye destek verdiğini söyleyen iki yüzlü yöneticiler belirleyemez. Bu muktedir zihniyeti red ediyoruz. Bu muktedir zihniyet Yemen’deki masum insanların bombalanmasını sosyal medyasında paylaşan, Saray’ında ağırladığı Netanyahu’nun koltuğunu jest olsun diye çekerken Gazze kıyılarının güzelliğini öven Trump’ınki gibi bir muktedir zihniyetidir.
Anlıyoruz ki emperyalistler, yine Türkiye’deki işbirlikçilerine göçmen deposu olma görevi vermiş. Ülkemizde tehcirin adına hicret diyerek, emperyalistlerin planına ortak olanları görüyoruz. Filistinlilerin göçe zorlanmasını ‘’hicret olarak tanımlamak’’ İsrail ve ABD’nin Gazze’yi boşaltma planına ortak olmaktır!
Tehcire hicret tanımlamasıyla normalleştirmeye çalışanlara, Hazreti Peygamberin Mekke’den Medine’ye zorunlu göçünü İsrail’in ve ABD’nin planlarına alet edenlere, Gazze’yi kumarhaneler kenti yapmaya çalışanlara, o toprakların kaynaklarına çökmeye çalışanların sinsi planlarına alet olanlara, yazıklar olsun! Türkiye emperyalist ülkelerin sinsi planlarına alet edilecek bir ülke değil!
Tükenmiş iktidarınızı sürdürmek için emperyalist ülkelerin maşası olmaktan vazgeçin! Burdan iktidara sesleniyoruz. Geçtiğimiz hafta Saraçhane’den Beyazıt’ta Gazze için yürüyenler arasında taşınan bir pankart vardı. “Gazze’nin katili iki yüzlü politika” yazıyordu. Tam da budur Gazze’ye sahip çıkmak istiyorsanız önce iki yüzlü politikalarınızdan vazgeçin. Kurtlarla yiyip çobanla ağlamaktan vazgeçin.
Seçimden önce Gazze’yi dilinizden düşürmüyordunuz. Bir yandan Gazze konusunda siyasi rant devşirip, öbür yandan üçüncü ülkeler üzerinden gemileri İsrail’e gönderiyordunuz! Bugün ticareti devam ettirip, Gazzeyi ağzınıza almıyorsunuz!
İkiyüzlü olmaktan vazgeçin!
Her 1 Ocak günü yılbaşı üzerinden toplumsal kutuplaşmayı derinleştirmek için Filistin eylemi yapanlar nerdesiniz? Gazze’nin tehcir planlarına neden sessiz kalıyorsunuz? Rümeysa Öztürk Gazze’ye destek verdiği için ABD’de kötü muameleyle göz altına alındı. Bir yandan sağlık sorunları var. Niye sesiniz çıkmıyor. Trump sizi bir yandan överken bir yandan da ‘rahibi nasıl aldık’ diyordu. Bunca kötü muameleyi, bir Türk vatandaşına hem de Filistin’deki zulme açıktan ses çıkardığı için yapan Trump’a söyleyecek hiçbir şeyiniz yok mudur? Aynı şekilde Ayşenur Ezgi’nin davasını ortada bıraktınız. Bütün bunları Trump için yapıyorsunuz. Hem Trump’la yürüyüp hem de Gazzelilerin haklarını savunamazsınız. İşte o yüzden Gazze’nin katili iki yüzlü politikalardır diyoruz.
Dışişleri Sekreteri sana söylüyoruz: "İç siyasetle uğraşma, kahvecilerde fink atmayı bırak. Rümeysa’ya sahip çık! Milletimizin onurunu çiğnetme! Öğrencimizi ABD hapishanesinden kurtar!'
Bütün dünyaya sesleniyoruz. Bu hepimizin insanlık sınavıdır. Filistin halkı ve toprakları tam manasıyla özgür olmadan, dünya gerçekten özgür olmayacak. Çözüm Filistinlilere kader tayin etmek değil, onların kendi kaderini tayin hakkını sağlayabileceği koşulları oluşturmaktır. Sınır kapılarının insani ihtiyaçlar için koşulsuz ve tam kapasiteyle açılması, İsrail devletinin katliamlarına karşı tavizsiz ve uluslararası yaptırım için iki yüzlü politikalar değil sahici ve samimi bir duruş istiyoruz.
"Tehcire hayır diyoruz "
Bu duruş bizim geleneğimiz olan Kuva-yı milliyedir. Bizim yolumuz Mustafa Kemal Atatürk’ün tam bağımsız Türkiye yoludur. Biz, Gazze’yi kana bulayan Trump’ın elini eteğini öpenlerden olmadık. Katil Trump’tan övgü alınca sevinip, zil takıp oynayanlardan olmadık. Biz, İsrail ile gizli gizli ticaret yapanlardan hiç olmadık. Biz, can veren Filistinlileri iç siyasete malzeme edenlerden olmadık. Biz, seçim meydanlarında Gazze soykırımını kullanmadık. Biz başından beri, Filistin davasını ilkeli şekilde savunduk.
Çünkü bizim davamız, insanlık davası. Bizim davamız, hürriyet davası. Bizim davamız, Ortadoğu’da barış ve kardeşlik davası! Soykırıma hayır diyoruz! Katliama hayır diyoruz! Tehcire hayır diyoruz!"
Eylemin ardından gençler caddedeki çöpleri topladı.
Anka Haber Ajansı