Chp'nin Pendik Mitingi... Gökan Zeybek: Para İse Parayı Bulun, Uyuşturucu İse Uyuşturucuyu Bulun, Hiçbiri Yok

(İSTANBUL) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, "Sahte delillerle, sahte belgelerle, yalancı tanıklarla, tehdit ve şantajlarla oluşturulmuş, ifadesi değiştirilmiş yeni bir tanıklı sürecini başlattılar. Elde bir bulgu yok. Bulacağınız şey nedir? Para ise parayı bulun, uyuşturucu ise uyuşturucuyu bulacaksınız, hiçbiri yok. Başarılı bürokratlarımız üzerinden algı yönetiliyor, İstanbul’da dalga dalga operasyonlar yapılıyor. O nedenle de biz buradan bir kez daha bağırıyoruz; Sandığı milletin önünde istiyoruz. Türkiye’nin artık böyle yönetilmesi mümkün değil" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, CHP'nin İstanbul Pendik'teki "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitingi öncesinde ANKA Haber Ajansı'na değerlendirmelerde bulundu. Zeybek, Çarşamba günleri İstanbul'un bir ilçesinde AK Parti'nin yönettiği bir belediyenin sınırları içerisinde mitingi gerçekleştirdiklerini kaydederek, beklentilerinin ve isteklerinin değişmediğini kaydetti.

Adalet, hak, hukuk talep ettiklerini vurgulayan Zeybek, "Bir an önce seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, Cumhuriyet Halk Partisi ve Türkiye İttifakı’nın ilk seçimlerdeki Cumhurbaşkanı adayının bir an önce tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılması ve iddianamesinin hazırlanıp duruşmasının TRT‘den yayınlanmasını istiyoruz" dedi.

Ekrem İmamoğlu, tutuklu belediye başkanları ve belediye meclis üyelerinin durumunu yakından takip ettiklerini dile getiren Zeybek, "Bu ülkede Abdullah Öcalan ile pazarlıklar yapıyorsunuz. Bir barış sürecini beraber götürüyorsunuz ama Cumhuriyet Halk Partisi’nin seçilmiş Kürt belediye meclis üyelerini cezaevinde tutuyorsunuz. Neden? "Batı illerinde bu Kürt meclis üyeleri sayesinde Kürtler yerel yönetimlerde söz sahibi olabilecekler" diye. Akıl alacak şey değil. Tam bir paradoks içinden geçiyoruz" ifadelerini kullandı.

Zeybek, bütün iddiaların çürüdüğünü söyleyerek, şöyle konuştu:

"Sahte delillerle, sahte belgelerle, yalancı tanıklarla, tehdit ve şantajlarla oluşturulmuş, ifadesi değiştirilmiş yeni bir tanıklı sürecini başlattılar. Elde bir bulgu yok. Bulacağınız şey nedir? Para ise parayı bulun, uyuşturucu ise uyuşturucuyu bulacaksınız, hiçbiri yok. Başarılı bürokratlarımız üzerinden algı yönetiliyor, İstanbul’da dalga dalga operasyonlar yapılıyor. Ne yapmışlar bunlar? İstanbul’da yüz binlerce insanı iş sahibi yapmışlar, çözüm masaları vasıtasıyla insanlar dertlerini anlatmışlar, dertleri çözülmüş, İstanbul’da yapılan başarılı hizmetlerin hem halkımıza hem de tüm Türkiye’ye hem de dünyaya tanıtımı yapılmış.

Daha bir yıl önceki seçimlerde CHP’nin adayı İmamoğlu, en yakın rakibi bugün İstanbul halkının vermediği yetki ile yönetmeye çalışan Bakan'a 1 milyondan fazla fark atarak kazanmış. O nedenle de biz buradan bir kez daha bağırıyoruz; Sandığı milletin önünde istiyoruz. Türkiye’nin artık böyle yönetilmesi mümkün değil. Millet sandığı önünde istiyor, adayını yanında istiyor. Başka bir önemli mesele de şu; Türkiye hem adalete susamışken aynı zamanda geçim sıkıntısı, hayat pahalılığı ve zamlar devam ediyor. Çok sayıda ürüne fahiş fiyatlar geliyor. Yaz mevsimi geldi, bütün fiyatların ucuzlaması gerekiyor ama hala domates, salatalık, sebze, meyve fiyatları çok yüksek. Bunun temel anlamı da iktidarın uyguladığı kaçıncı olduğunu bilmediğimiz ekonomik politikaların hayata geçmemesidir. O nedenle de hayat pahalılığı ve yoksulluk, işsizlik, geçimi sıkıntısı milletimizin temel meselesidir. Bizim de meselemiz olmaya devam edecektir. Sanal gündemlerle Türkiye’nin gündemini değiştirmelerine asla izin vermeyeceğiz."

Anka Haber Ajansı