Ekrem İmamoğlu'ndan İktidara Çağrı: "Barış Artık Yüce Meclis Çatısı Altında Yeşermeli"
Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, terör örgütü PKK'nın fesih ve silah bırakma kararı sonrası iktidara çağrıda bulunarak, "Bu sürecin artık milletimizin gözü önünde, TBMM'de yürümesi adına gereğini yapın. Milletimizden çekinmeyin. Barış artık yüce Meclis çatısı altında yeşermeli" ifadelerini kullandı.
(İSTANBUL) - Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, terör örgütü PKK'nın fesih ve silah bırakma kararı sonrası iktidara çağrıda bulunarak, "Bu sürecin artık milletimizin gözü önünde, TBMM'de yürümesi adına gereğini yapın. Milletimizden çekinmeyin. Barış artık yüce Meclis çatısı altında yeşermeli" ifadelerini kullandı.
İmamoğlu'nun açıklaması, Cumhurbaşkanlığı çalışmaları kapsamında açılan Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi'nin sosyal medya hesabından yayımlandı. Açıklamada şunlar kaydedildi:
"Güzel ülkemiz kırk küsur yıldır terör ve şiddet sarmalında yaşadı. Anneler gözyaşlarında boğuldu, gençlerin umutları yarım kaldı. Oysa ne güzel korkusuzca yan yana yürüyebilmek, bir nefeste aynı havayı soluyabilmek. Şimdi milletimizin en derin özlemi yeniden kök salabilecek bir barış, kimselerin üstüne gölgesini bile düşüremeyeceği bir kardeşlik türküsü.
İktidara bir çağrıda bulunuyorum: Bu toprağın insanı barışa öyle susamış ki, sizin hayallerinizin ötesinde bir değer biçiyor bu hasrete. Barış, kardeşlik ve koşulsuz sevgi insanımızın yegane değeridir. Bu sürecin artık milletimizin gözü önünde, TBMM'de yürümesi adına gereğini yapın. Milletimizden çekinmeyin. Barış artık yüce Meclis çatısı altında yeşermeli. Çekinmeyin bu halkın ferasetinden. Melayê Cizîrî ne güzel demiş: "Gönül bağıyla birleşenler, barışın bahçesinde çiçek açar." Bizim de gönlümüz o barış bahçesine açılmaya hazır, kardeşliğin en güzel rengiyle.
Partilerimize, yol arkadaşlarımıza bir çağrıda bulunuyorum; yıllardır içimizi kavuran bu şiddet ve terör yangınına en anlamlı cevap, işte o barışın serinletici nefesidir. Gönül bilgemiz Yunus Emre'nin dediği gibi "dövene elsiz, sövene dilsiz gerek; gönül kırmamağa gerek, yapmağa gerek'. Gerçek bir barış ancak sevgiyle, hoşgörüyle yoğrulur. Gönül yıkan değil, gönül yapan eller uzanmalı birbirine.
Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında aklın ve bilimin yolunda ilerleyerek, sanayide, teknolojide, eğitimde yepyeni bir sayfa açmak istiyoruz. Bu yolda yürürken, tüm Türkiye'yi aydınlatmak, omuz omuza vererek toplumsal barışı inşa etmek hepimizin boynunun borcudur. İnanıyorum ki sizler de bu sorumluluğun bilincindesiniz, gönül yapmaktan yana tavır alacaksınız. İşte o zaman, Mevlana'nın dediği gibi, "Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguyu paylaşanlar anlaşır', sözü gerçek olacak. Ve Anadolumuzun gönül mimarı Hacı Bektaş Veli'nin o güzel öğüdüyle, "Gelin canlar bir olalım" diyerek, sizlerle kucaklaşacağımız günü hasretle bekliyoruz."
Anka Haber Ajansı