Tbmm Kit Komisyonu... Chp'li Tahtasız'dan Toki'ye Tepki: Kanal İstanbul Değil, 'Can Al İstanbul' Projesi

Haber: Erva Gün

(TBMM) - CHP Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız, Kanal İstanbul güzergahında bulunan Sazlıdere Barajı yakınında yapılan TOKİ sosyal konutlarına ilişkin, "İktidarın yüzyıl "yüzyılın projesi" diye pazarlamaya çalıştığı Kanal İstanbul, İstanbul'da yaşayan 16 milyonunun hayatını tehlikeye atacak bir projedir, Kanal İstanbul değil, "can al İstanbul" projesidir. Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu'nun ve ekibinin haksız ve hukuksuz yere tutuklanmasının yegâne sebeplerinden biri Kanal İstanbul'dur. İktidarın yapmaya alışkın olduğu şekilde bu proje de hukuki süreç tamamlanmadan, bir oldu bittiyle hayata geçirilmeye çalışılıyor" diyerek tepki gösterdi.

TBMM KİT Komisyonu, AK Parti Aydın Milletvekili Mustafa Savaş başkanlığında toplanarak denetim kapsamında bulunan kurum ve kuruluşların 2021 ve 2022 yıllarına ilişkin bilanço görüşmelerine başladı. Komisyonda, bugün Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'nın (TOKİ) 2021-2022 yıllarını kapsayan Sayıştay raporları ve önerileri görüşüldü. TOKİ Başkanı Mustafa Levent Sungur, yaptığı sunumda, TOKİ sosyal konutlarına ilişkin bilgi verdi.

CHP Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız, Kanal İstanbul güzergahında bulunan Sazlıdere Barajı yakınında yapımına başlanan TOKİ sosyal konutlarına ilişkin konuştu. Tahtasız, şu ifadeleri kullandı:

"AK Parti iktidarının bu zamana kadar yarattığı yıkımlardan biri olacak Kanal İstanbul Projesi kapsamında TOKİ'nin tarım havzalarını yok etme pahasına İstanbul Sazlıdere Barajı'nda başlattığı konut inşaatlarından bahsetmek istiyoruz. Öncelikle, iktidarın yüzyıl "yüzyılın projesi" diye pazarlamaya çalıştığı Kanal İstanbul, İstanbul'da yaşayan 16 milyonunun hayatını tehlikeye atacak bir projedir yani Kanal İstanbul değil, "can al İstanbul" projesidir.

Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu'nun ve ekibinin haksız ve hukuksuz yere tutuklanmasının yegâne sebeplerinden biri Kanal İstanbul'dur. Bunu da bizler gibi sizler de gayet iyi biliyorsunuz. Biz, dünyanın en güzel şehirlerinden biri olan İstanbul'u ve bu metropolde yaşayan 16 milyonun vebalini almamak adına bu can al projesine karşıyız ve karşı durmaya da devam edeceğiz.

TOKİ'nin "can al İstanbul projesi" kapsamında Sazlıdere Barajı'nda yaptığı konut projesi, İstanbul'un su kaynaklarını ve tarım alanlarını tehdit ediyor. İktidarın yapmaya alışkın olduğu şekilde bu proje de hukuki süreç tamamlanmadan, bir oldu bittiyle hayata geçirilmeye çalışılıyor. TEMA Vakfı bu projeyle ilgili büyük bir mücadele içerisinde ancak hukuk tanımazlık burada da var. TOKİ olarak, projeyi, çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararı ve çevre düzeni ile imar planı değişikliklerine ilişkin açılan davalar henüz sonuçlanmadan hayata geçirdiniz. Bunun sebebini açıklarsanız; özellikle kamuoyu da bunu çok merak ediyor. Sizin için o bölgede konut yapmak su varlıklarından ve tarım alanlarından daha mı önemliydi? Bu projede dava sonuçlarını neden beklemediniz? Bu proje kapsamında kaç konut yapılmış ve yapılmaktadır? Bahse konu konutlar hangi gelir gurubuna göre yapılıyor? Konutların en düşük ve en yüksek fiyatları nelerdir? Bu proje de bulguda bahsedildiği gibi yargıdan dönerse ne yapacaksınız?"

"TOKİ eliyle adım adım bir ekolojik yıkım gerçekleştirilmektedir"

İYİ Parti Edirne Milletvekili Mehmet Akalın, TOKİ'nin son yıllarda kamu yararını gözetmekten ziyade çevresel tahribata ve rant kaygılarına hizmet eden projelerle gündeme geldiğini söyleyerek, "Bunun son örneği, Hatay'da yaşanan zeytinlik alanların imara açılmasıdır. Diğeri ise İstanbul Sazlıdere Barajı havzasında yürütülen ve su kaynaklarını tehdit eden inşaat faaliyetleridir" şeklinde konuştu. Binlerce yıllık tarım alanları olan zeytinliklerin TOKİ konutları için gözden çıkarıldığını aktaran Akalın, şunları söyledi:

"Zeytinciliğin 3573 sayılı Zeytincilik Kanunu'yla özel koruma altında olması gerekirken bu yasa fiilen yok sayılmaktadır. İstanbul'da ise Sazlıdere Barajı havzasında yapılacak olan TOKİ konutları İstanbul'un içme suyu kaynaklarını tehdit

etmektedir. Baraj havzalarında yapılaşma yasağı sadece hukuki değil, aynı zamanda ekolojik bir zorunluluktur. Ancak ne yazık ki Kanal İstanbul Projesi'ne yakınlığıyla bilinen bu bölgede TOKİ eliyle adım adım bir ekolojik yıkım gerçekleştirilmektedir. Bu iki örnek TOKİ'nin artık sosyal konut üretimi misyonundan saparak iktidarın rant odaklı şehircilik politikalarının uygulayıcısı hâline geldiğini göstermektedir."

Anka Haber Ajansı