Veli Ağbaba: "Bir Taraftan Pkk’yla Barışıyorsun, Öbür Taraftan Chp’yi Düşmanlaştırıyorsun"

Veli Ağbaba: "Bir Taraftan Pkk’yla Barışıyorsun, Öbür Taraftan Chp’yi Düşmanlaştırıyorsun"

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, "Bir taraftan Öcalan’la barışıyorsun, diğer taraftan İmamoğlu’yla savaşıyorsun. PKK’yla barışıyorsun, CHP’ye savaş açıyorsun" dedi. Ağbaba, Meclis gündemine geleceği konuşulan infaz yasasına ilişkin ise "Böyle bir düzenleme yapılacaksa, tüm siyasi partilerin içerisinde olduğu bir komisyonla yapılmalıdır" ifadelerini kullandı.

(MALATYA) - CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, "Bir taraftan Öcalan’la barışıyorsun, diğer taraftan İmamoğlu’yla savaşıyorsun. PKK’yla barışıyorsun, CHP’ye savaş açıyorsun" dedi. Ağbaba, Meclis gündemine geleceği konuşulan infaz yasasına ilişkin ise "Böyle bir düzenleme yapılacaksa, tüm siyasi partilerin içerisinde olduğu bir komisyonla yapılmalıdır" ifadelerini kullandı.

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Malatya Haçova Köyü Kültür ve Dayanışma Derneği’nin seçilen yeni yönetimine hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. Burada üÜlke gündemindeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ağbaba, İkizce köyündeki kamulaştırma sonrası yaşanan mağduriyetin takipçisi olacağını söyledi. Ağbaba, şöyle konuştu:

"İkizce önemli, yıldızı parlayan, değerli, kıymetli bir merkez haline geldi aslında. Köyden de çıktı biraz. Rantı yüksek oldu bir anlamda, haline geldi. Devlet sonra gerçeği gördü. TOKİ’yi, binaları zemin sağlam olan Haçova’ya yaptı ama Haçovalılar da mağdur ediliyor. Bir, binlerce yıllık atadan döndürme arazileri el konuluyor resmen ve burada çok büyük mağduriyet var, bunu biliyoruz. Ben en başından beri bunu takip ediyorum. Bazen kavga, bazen müzakere... Burada hep müzakere ettik, Haçova’ya bir şey kazansın diye müzakere etmeye çalıştık. Şovdan, soru önergesi falan vererek değil de bu çözüm noktasında sizlerle beraber olmaya çalıştık. İki kez hep birlikte bakana gittik. Orada çeşitli verilen sözler var ama siz de biliyorsunuz ki bu verilen sözleri biraz takip etmek lazım, mücadele etmek lazım. Keşke hemen söylenen sözler tak diye yerine getirilse ama maalesef öyle olmuyor. Hep beraber takip edeceğiz, ben de bunların takipçisi olacağım.”

"Belediyelere kayyum atanırken CHP'ye savaş açıldı"

PKK’nın fesih sürecini değerlendiren Ağbaba, şöyle devam etti:

"Hakikaten ilginç bir yerdeyiz, ilginç bir dönemi yaşıyoruz. Bir taraftan Öcalan'la barış yapılırken, şükran duyguları ifade edilirken, diğer tarafta Cumhuriyet Halk Partili belediyelere ‘kent uzlaşısından’ kayyum atanıyor, cezaevine atılıyor. Açıkça söyleyelim; kent uzlaşısındaki belediye meclis üyelerinin tamamı Kürt. Hatta iddianamede ‘Batı'da yaşayan Kürtler’ diyor. Sanki Doğu'da yaşayan Kürtler ayrı, Batı'da yaşayan Kürtler ayrı... Saçma sapan bir iddianameyle, bir siyasi kararla önce Esenyurt, ardından Şişli bu anlamda kayyum atandı. Ve birçok ilçemizde belediye başkanları, belediye meclis üyeleri, kent uzlaşısından dolayı aday oldukları için cezaevine atıldı. Burada toplumsal barışı sağlayacaksan, bu 86 milyonun barışını sağlamakla mümkün olur. Sen bir taraftan şu anda oyu yüzde 40’a yaklaşmış, yüzde 40 civarında olan Cumhuriyet Halk Partisi’ni düşmanlaştırarak toplumsal barış sağlayamazsın. Bütün anketlerde Cumhur İttifakı’nın en fazla, en yüksek oyu yüzde 40 gözüküyor.

Dolayısıyla karşıda yüzde 60’lık bir grup var. Sen yüzde 60’la savaşarak, yüzde 40’la barışamazsın. Sen yüzde 60’la savaşarak Türkiye’ye barışı getiremezsin. Sen bir taraftan "Öcalan’a umut hakkı, serbest bırakılsın" diyerek Emrah Şahan’a düşmanlık edemezsin.

"PKK’yla barışıyorsun, öbür taraftan CHP’yi düşmanlaştırıyorsun"

Bir taraftan Öcalan’la barışıyorsun, diğer taraftan İmamoğlu’yla savaşıyorsun. PKK’yla barışıyorsun, CHP’ye savaş açıyorsun. Kent uzlaşısı dediğimiz olaya bakın; Esenyurt Belediyesi Başkanı Ahmet Özer, 2015 yılında barış sürecinde KCK’nin Avrupa’daki yöneticisi Remzi Kartal’la telefon görüşmesinden dolayı terör örgütü üyesi olarak suçlanıyor ve bundan dolayı kayyum atanıyor. Ama diğer taraftan şu anda o yazılan metin, müzakereler hep Remzi Kartal’la yapılıyor. Ya sen Remzi Kartal’la şu anda pazarlık ediyorsun ama Remzi Kartal’la telefonla görüştü diye Ahmet Özer’e kayyum atıyorsun. Esenyurt’a kayyum atıyorsun. Ya da Mehmet Ali Çalışkan, DEM'in Genel Başkan Yardımcısı Azat Barış’la görüştü diye, Reform Enstitüsü Başkanı Mehmet Ali Çalışkan’ı cezaevine atıyorsun. Diğer taraftan Kandil’e selam gönderiyorsun, Kandil’le barışıyorsun. Barış olsun mu, vallahi olsun. Kan akmasın mı, vallahi kan akmasın. Biz barışın arkasındayız. Biz bu terörün bitmesini sonuna kadar savunuyoruz. Ama bir taraftan PKK’yla barışıyorsun, öbür taraftan CHP’yi düşmanlaştırıyorsun.

"İnfaz yasası toplumsal vicdanda kabul görmez"

Önümüzdeki haftalarda Meclis gündemine gelmesi beklenen infaz yasasıyla ilgili Ağbaba, şöyle konuştu:

"Hakikaten olacak iş değil. Çocuklara yönelik istismar, cinayet, cinsel saldırı, uyuşturucu suçlarına anlaşılıyor ki büyük bir indirim gelecek. Yani sekizde birini yatacak. 12 yıl yatan birisi dokuz ay yatıp çıkacak. Ama ömründe eline silah almamış Şehir Plancıları Odası Başkanı Tayfun Kahraman cezaevinde kalacak. Osman Kavala cezaevinde kalacak, Can Atalay cezaevinde kalacak. Gezi tutsakları cezaevinde kalacak. Bu toplumsal vicdanda kabul görmez ve büyük yaralamalara yol açar. Büyük yaralama, toplumun vicdanını yaralar bu. Sen ömründe eline silah almamış, ne iş yaptığı ortada olan insanları bir taraftan cezaevine atıyorsun, mahkûm ediyorsun. Diğer taraftan açıkça cinayet işlemiş, cinsel suça bulaşmış, çocuklara cinsel istismar yapmış insanların cezasını affediyorsun. Bu toplum vicdanına kabul olmaz. Biz de bunu kabul etmeyiz. Biz de bunu kabul etmeyiz. Maalesef, yargı siyasallaşmıştır. Yargı maalesef iktidarın sopası haline gelmiştir. Biz bunu kabul edemeyiz. Bu bir toplumsal uzlaşıyla olmalıdır.

Bakın, toplum bütün kesimleriyle konuşulmalıdır. Siyasi partilerin onayı alınmalıdır. Böyle bir düzenleme yapılacaksa, tüm siyasi partilerin içerisinde olduğu bir komisyonla yapılmalıdır. Bunu geçmiş dönemde yapılan afları biliyorsunuz. En son genel başkanımıza saldıran caninin, iki evladını katlettiğini 12 yıl hapis yatarak dışarı çıkıyor. Bunları daha çok yaşar Türkiye. Yani bu doğru bir uygulama değil, bunun karşısında dururuz."

"Maalesef milli bayramlarımız başka ülkenin bayramı gibi bakıyorlar"

Gençlere "Babalar sözünde durur" sloganıyla milli bayramlar öncesi gençlere yönelik konser etkinliği düzenleyen Ağbaba, bu yıl 19 Mayıs öncesi 17 Mayıs’ta Pinhani konserini gerçekleştireceklerini belirterek şunları söyledi:

"Keşke bunu yerel yönetimler yapsa, keşke bunu Veli Ağbaba yapmasa. Maalesef milli bayramlarımız 29 Ekim, 19 Mayıs, 23 Nisan sanki başka ülkenin bayramı gibi bakıyorlar yerel yönetimler. Sanki 29 Ekim’de Yunanistan Cumhuriyeti kurulmuş, sanki 19 Mayıs’ta Yunanistan Başbakanı Kurtuluş Savaşı’nı başlatmış gibi bakıyor Malatya’daki yerel yöneticiler. 19 Mayıs’ı tüm ülkede olduğu gibi yerel yönetimlerin kutlaması lazım. Halkın kutlaması lazım. Biliyorsunuz, bunlar 19 Mayıs’ı, 23 Nisan’ı, 29 Ekim’i salona almışlardı, sokağa yasaklamışlardı. İşte birçok karar almışlardı. Ant kaldırılmıştı, T.C. kaldırılmıştı. Ama vatandaş 19 Mayıs’ı coşkuyla kutlamaya devam etti. Belediye olsun olmasın. İsterdim ki bu işi ben yapmayayım. İsterdim ki belediyeler yapsın. Ama 19 Mayıs’ı kutlamak da bize düşüyor. Bize düşüyor.

Ben bütün Malatya’daki gençleri bu konsere davet ediyorum. Büyük Atatürk’ün 19 Mayıs’ta Samsun’a çıktığı gün, Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın başladığı gün. Tüm gençleri coşkuyla sadece CHP değil tabii ki bütün 31 Mart’ta oluşturulmuş olan ittifakı da davet ediyoruz. Milliyetçi gençleri, muhafazakâr gençleri, sosyalist gençleri, sosyal demokrat gençleri, tüm gençleri yarınki konserimize davet ediyoruz."

Anka Haber Ajansı