Bahçeli: Kılıçdaroğlu’na operasyon çekmek için harekete geçmişlerdir

Bahçeli: Kılıçdaroğlu’na operasyon çekmek için harekete geçmişlerdir

MİLLİYETÇİ Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Henüz mahkeme kararı açıklanmadan halkı Saraçhane'ye davet eden belediye başkanı, sonuç açıklanmadan apar topar yola koyulan İP başkanı, 6'lı Masa'ya Saraçhane dayatması...

Mustafa ERCAN-Soner AYDIN/ MERSİN, (DHA)- MİLLİYETÇİ Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Henüz mahkeme kararı açıklanmadan halkı Saraçhane'ye davet eden belediye başkanı, sonuç açıklanmadan apar topar yola koyulan İP başkanı, 6'lı Masa'ya Saraçhane dayatması yapmak ve Kılıçdaroğlu'na operasyon çekmek için harekete geçmişlerdir" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Mersin'deki Millet Bahçesi yanında düzenlediği "2023'e Doğru: Aday Belli, Karar Net" temalı açık hava toplantısna katıldı. Bahçeli, "Başı Toroslar kadar dik, gönlü Mavi Vatan kadar engin Mersin'i ve Mersinli kardeşlerimi gönülden selamlıyorum" diyerek mitinge katılanları selamladı.

2023 yılının sandık yılı olduğunu dile getiren Bahçeli, vatandaşlardan Cumhur İttifakı'na oy istedi. Cumhuriyetin 100'üncü yılına vurgu yapan Bahçeli, "Gelin bu tarihi görevde sizin de payınız olsun. Hainlere, arsızlara, namussuzlara, tefecilere, tezgahçılara, sömürge teşrifatçılarına, yağmacılara, düzenbazlara, istismarcılara, inkarcılara, işbirlikçilere, soysuzlara, ruhunu satmış namertlere karşı bir olalım, diri olalım, el ele verip hep birlikte Türkiye gibi duralım. Kızılelma ülküsüyle kenetlenelim. 2023 bu söylediklerimin hepsi için bir kader ve karar yılıdır" ifadelerini kullandı.

'KILIÇDAROĞLU PUSULAYI KAYBETMİŞ'

CHP ve 6'lı Masa'nın tamamen yabancıların güdümünde olduğunu söyleyen Bahçeli, "Milyon dolarlar ödeyerek görevlendirilmiş ücretli ve ithal danışmanlara bel bağlayacak kadar geleneğinden ve siyasi gerçeklerinden kopmuş bir partinin milletimizin yanında olması imkansızdır. Kılıçdaroğlu pusulayı kaybetmiş, istikameti şaşmış, yola çıktıklarını yolda bulduklarına değişmiştir. Türkiye'ye ABD ve İngiltere'den bakan, milletimizin hassasiyetleriyle bütünüyle ters düşen Kılıçdaroğlu'nun kiralık akıl hocaları, Atatürk'ün partisinin kılavuz kaptanı haline gelmiştir. Bu nahoş manzara kokuşmuş bir siyasetin özetidir. Bu çirkin manzara, sömürgeleşmiş bir partinin içler acısı öyküsüdür. Parayla danışmanlık alanlar, yarın parayla da her değerini satacaktır. Bu haliyle CHP'nin 3 Aralık 2022 tarihindeki sözde vizyon toplantısı teslimiyetçiliğin vitrini, köhneliğin viranıdır. Vizyon diye açıklanan ne varsa milletimize uzak ve yabancı, milli hayatın gerçekleriyle de bağlantısız ve uyumsuzdur. CHP'nin ekonomi vizyonu diye bir şey yoktur zira bu partinin misyonu Türkiye'nin yıkımı ve dağılması, vizyonu da emperyalizmin siyasi devre mülkü olmaktadır. Kılıçdaroğlu vizyon diye isimlendirilen sahne gösterisinde küçülmeyi ve gülünç durumlara düşmeyi normal karşılayacak ölçüde denge ve özdenetim kaybına uğramıştır. Davulu asmışlar boyunlarına, tokmağı vermişler yabancı danışmanların eline. Durumları tıpkısının aynısı budur" diye konuştu.

'BİZ BİZE YETERİZ'

Bahçeli, "CHP ekonomide vizyonsuzluğu belgelerken MHP aylar evvel ekonomik büyüme, sosyal gelişme ve milli bütünleşme bağlamında geleceğin ekonomi vizyonunu, saygın akademisyenlerimiz ve uzman isimlerin katkısıyla hazırlamıştır. Kılıçdaroğlu ve zillet paydasında buluşan ortakları bilsin ve duysun ki vizyon öyle değil, böyle olacaktır. Bizim binlerce kilometre mesafeden online bağlanan danışmanlara ihtiyacımız yoktur. Kılıçdaroğlu inanıyorum ki gününü sandıkta görecektir. Biz bize yeteriz. Bu milletin evlatları da her başarıya ulaşacak kalite, kalibre ve kabiliyettedir. CHP yönetiminin sırt döndüğü, yok saydığı, aziz anılarını rafa kaldırdığı, emanetlerini çiğnediği, adını bile unutmuşluğa terk ettiği Gazi Mustafa Kemal Atatürk diyor ki "Hangi istiklal vardır ki ecnebilerin nasihatleriyle, ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin? Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir." Tarihin kaydetmediğini Kılıçdaroğlu kazanmak için çırpınmaktadır. Karanlıkta kaybettiği değerlerini loş ışıklar altında aramaktadır. CHP yönetimi dersini tarihten değil tarihimize kara çalan yeminli Türk ve İslam düşmanlarından almıştır. Bu itibarla CHP hastadır, bu hastalığın adı da işbirlikçiliktir. Bizim vizyonumuz Türk tarihinin yol haritasıdır. Bizim aklımız yerlidir, millidir. Sipariş vizyonlarla, fabrikasyon ısmarlama projelerle ne alakamız ne işimiz olacaktır. CHP'nin altı su alan kayığı batmak üzeredir. Dış güçlerin limanına yanaşma çabası da boşunadır. Bu CHP'yi ne maaşlı sömürge danışmanları ne küresel güçler ne menfaat çeteleri ne organize suç örgütleri ne de haçlı emelleri kurtarabilecektir. Onların Ceremi Rıfkısı varsa bizim de Mehmetlerimiz, Osmanlarımız, Hasanlarımız, Alilerimiz, Ayşelerimiz vardır ve milletimizin tertemiz evlatlarıdır. Onların planları varsa Allah'ın da planları vardır" dedi.

'YARGI SONUCUNU SABIRLA BEKLEMEK ZORUNDAYIZ'

Son günlerde gündemde tartışılan 6 yaşındaki kız çocuğuna istismar olayıyla ilgili de konuşan Bahçeli, şunları söyledi:

"İnsan onuru her şeyin önünde ve üstündedir. Kadın ve çocuklarımıza zulüm yapanlar, taciz ve tecavüz edenler hem şerefsiz hem de günahkardır. Küçücük yaştaki evlatlarımızın istismarına göz yumulması, böylesi bir vebale sessiz kalınması söz konusu değildir. Bugünlerde sıcak gündemin en üst başlığı 6 yaşındayken tecavüze uğrayan bir mazlumun dramıdır. Gerçi aklımızın almadığı bu iğrençliğe akıl yürütmek de beyhudedir. CHP'nin bu istismarı siyaset malzemesi haline getirmesi, meselenin bir diğer ayıplı ve ahlaksız yönüdür. Konu yargıdadır. Failleri gözaltına alınmıştır. Hiç kimsenin böylesi insanlık dışı muameleye onay vermesi düşünülemeyecektir. Suçlular kuşkusuz en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Kılıçdaroğlu'nun milletvekilleriyle birlikte Adalet Bakanlığı kapısına dayanması, bu ağır sorunu gerçek manasından soyutlayıp siyasi hesaplaşma noktasına taşıması başlı başına sorumsuzluktur. İstismara uğrayan kardeşimizi CHP yönetimi ve zillet partileri aleni biçimde kullanmaya kalkışmış, malumu olduğumuz yürek yaralayıcı vahşeti muhafazakar insanlarımızı suçlamak için bir araca dönüştürmüştür. Hiç kimse bir sapıklıktan hareket ederek dinimizi sorgulayamaz. Hiç kimse bir insanlık suçunu basamak yaparak inancımızı ve inanan insanlarımızı zan ve töhmet altında bırakamaz. Böylesi bir çirkinliğe kimsenin de hakkı olamaz. Yargı sonucunu sabırla beklemek zorundayız. CHP yönetiminin adalet ve hukukla ilgili derin bir sorunu vardır. Kılıçdaroğlu ve zillet ortakları, ağız birliği etmişçesine Türkiye'de hukukun olmadığından bahsetmektedir. "Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet" diyen aymazlara peş peşe sufle veren dış kaynaklıdır, fitne cephesinde buluşan kötülerdir. Türkiye'de istibdat olsaydı, Kılıçdaroğlu ve şürekası devlete ve millete her defasında meydan okuyabilir miydi? Türkiye'de istibdat olsaydı, Zillet İttifakı elini kolunu sallayarak bozgunculuk yapabilir miydi? İstibdatın olduğu yerde demokrasi olur muydu? Bu kadar ihanet ve husumet ortalıkta cirit atabilir miydi? Adalet herkes içindir, hukuk herkes için lazımdır. Kaldı ki hukuk önünde kimsenin ayrıcalıklı konumu olamayacaktır."

'SARAÇHANE KUMPASI TUTMAZ'

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yargılandığı davayı da değerlendiren Bahçeli konuşmasında şunları söyledi:

"İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı hakkında 14 Aralık 2022 tarihinde verilmiş kesin olmayan, 2 yıl 7 ay 15 günlük hapis kararından sonra Saraçhane tiyatrosu düzenleyenlerin, devlete, hükümete ve Türk yargısına saldırması, en hafif tabirle fırsatçılıktır. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı bir suç işlemişse bunun sonuçlarına elbette katlanmalıdır. Bu şahsın ne üstünlüğü vardır? Henüz mahkeme kararı açıklanmadan halkı Saraçhane'ye davet eden belediye başkanı, sonuç açıklanmadan apar topar yola koyulan İP başkanı, 6'lı Masa'ya Saraçhane dayatması yapmak ve Kılıçdaroğlu'na operasyon çekmek için harekete geçmişlerdir. Birbirlerine kazık atanların, yargı kararlarını kucaklaşarak ve sevinç çığlıkları içinde karşılayanların, "Yeni başlıyoruz" diyenlerin, gizli kapaklı işler çevirdiğini görmemek için sadece kör değil akli ve zihni melekeleri de kaybetmek lazımdır. İmamoğlu'nu Cumhurbaşkanı adayı olarak sivriltmeye çalışan, Kılıçdaroğlu'na çalım üstüne çalım atmak için her durumdan istifadeye çalışan siyaset bezirganlarının, Altlı Masa'ya dinamit fırlattığı ayan beyan ortadadır. Bu tipler siyasetin en güvenilmez simalarıdır. Kılıçdaroğlu'nu tuzağa düşürmek için manevra yapanlara en iyi cevabı CHP'ye oy veren kardeşlerim verecektir. Saraçhane kumpası tutmaz. Sahte mağdurlara, ucuz kahramanlıklara, kağıttan kaplanlara, mahkeme salonlarından siyaset çıkarmaya çalışan bukalemun siyasetçilere Türk milleti hiçbir şekilde değer vermez, saygı duymaz. Altılı Masa'daki masadaki parti başkanlarının birbirini tekzip eden, konuşmalarını hiç kimse kale almaz nitekim almamıştır. Saraçhane'de yargı kararına sarılıp "Fırsat bu fırsattır" diyen, meydana dökülen siyasetçilerin alayı birden samimiyetsizdir."

'ADAYIMIZ RECEP TAYYİP ERDOĞAN'DIR'

6'lı masaya seslenen Bahçeli şunları söyledi:

"Mersin'den bir kez daha 6'lı Masa'ya soruyorum. Bu yıl içinde 8 defa toplandınız ancak henüz cumhurbaşkanı adayını belirleyemediniz. Milletimiz bu orta oyunundan artık bıkmış ve usanmıştır. Madem Saraçhane'de cumhurbaşkanı adayınızı açıklayamadınız o halde bu ay sonunda yapacağınız toplantıda gecikmiş bu ilanı yapınız. Eğer korkacağınız, saklayacağınız, sıkılacağınız, utanacağınız bir ilişkiniz yoksa "Cumhurbaşkanı adayımız budur" deyin. Kılıçdaroğlu'nu katakulliye getirip İmamoğlu'nu parlatma arayışı ve amacının cumhurbaşkanlığı adaylığı meselesiyle ilgili olduğu kesindir. ABD'den bazı Avrupa ülkelerine, terörist Demirtaş'tan FETÖ'ye, HDP'den PKK'ya varıncaya kadar Türkiye'ye ters bakan hangi odak varsa zillet partilerinin arkasındadır. Bu gerçeği de bilmeyen, duymayan, görmeyen kalmamıştır. Maskeler patır patır düşmüştür. Zillet ittifakının ipliği pazara çıkmıştır. Birbirine operasyon çeken partilere Türkiye emanet edilir mi? Birbirine yan bakan, omuz atan, geriye düşürmeye çalışan, sancılı bir ittifakın adalet ve hukuk sözlerine kanan ve aldanan çıkar mı? Kılıçdaroğlu telaş ve korkuya kapılarak milli iradeyi yeniden inşa edeceklerini söylemiş. Kılıçdaroğlu bunu nasıl yapacaksın? Milli iradeyi yeniden inşa etmenin ne manaya geldiğinden haberdar mısın? Adaysan çık söyle. Mert ol, cesur ol, korkma, kaçma, kendine güveniyorsan yapacağın öncelikli iş 6'lı Masa'yı dağıtmak, bağımsızlığını tescillemek sonra da cumhurbaşkanlığı adaylığını açıklamaktır. Yani başından seni kafese koymayı planlayanlara, ayağını kaydırmak için uygun ortam peşinde koşanlara dikkat etmezsen dost gördüklerinin yakında postuna samanı doldurması mukadderdir. Zillet itifakı birbirini yerken, adaylık pazarlığı kızışmışken, Cumhur İttifakı'nın adayı belli ve kararı nettir. Bizim Cumhurbaşkanı adayımız Recep Tayyip Erdoğan'dır. Algı oyunlarına teşebbüs edenlerin hevesleri kursağında kalacaktır." (DHA)

FOTOĞRAFLI

Kaynak: Demirören Haber Ajansı